top of page

YABANİ ÖMER'LER

  • Zeynep Loğoğlu
  • 10 Tem 2016
  • 2 dakikada okunur

Bir Yabani Ömer’ler ile daha merhaba efendim! Girizgah yapmadan hemen sahneyi söylüyorum ve direkt gülmeye geçiyoruz. Bu haftaki belgeselimiz 38. Bölümdeki, dizinin orijinal YouTube kanalında paylaştığı “Neden Sonra?” adlı videosundan esinlenerek yapıldı. Bol gülmeler dilerim. :)

Kuru Kız ve Ömüş, İplikçi’nin topraklarında bulunan mutfaktalar. Kuru Kız,belli ki acıkmış ve yiyecek bulmak için buzdolabını kurcalıyor. Bir şeyler yeme niyetinde. Ömüş de, Defne’yi yeme niyetinde.

​“Sandviç ister misin?” diye soruyor Kuru Kız Defne. Ömer’in kendisini yemek istediğinden bir haber davranışlar bunlar. Ömer’in de işine geliyor ve sıkça kullandığı taktiği, üstü kapalı lafları kullanarak Kuru Kız’ın kafasını karıştırıyor.

Defne’nin bu masum sorusuna Ömer’den “İşte, nasıl hızlı hallediyorsak.” Diye bir cevap geliyor. Bu, ilk bakışta çok normal bir cevap gibi görünebilir. Ve çok zararsız. Lakin, türünün nadir rastlanan bu cinsinde, Ömer masum cümlelerle hinlik kovalama peşinde. Aslında demek istediği; “Sandviç bile uzun bir iş. Ekmek arası peynir yap ye gidelim. Üst kata.” Şeklinde.

Tehlikenin kokusunu alan Kuru Kız “Niye hızlı halledelim canım, acelemiz mi var?” diyor. Hafiften farkına vardı gibi. Farkında vardığını, Ömer’e çaktırmamaya çalışıyor.

​“Ee canım vaktimizi mutfakta harcamayalım, değil mi?” diyor Ömer. Bu bir sorudan çok “işini çabuk hallet. Vaktimizi yukarıda harcayalım.” Demek oluyor. Bu cümle, Ömüş dilinde farklı anlamlara da çevrilebilir. Geçelim.

​“Niye ya, iyiydi burası böyle. Güzeldi.” Diyor Kuru Kız. Ardından Ömer, mutfak tezgâhına yan bir bakış atıyor ve “Olur, o da olur.” Deyip hin hin sırıtıyor. Herkesi estağfurullah çekmeye davet ediyorum.

​Kuru Kız’ın tedirginliğini görünce onu kendine çekiyor. Ömer cinsinin, uyguladığı bu taktik etkileyici bir nakavt etme taktiği. Damardan giriyor.

​Kuru Kız, aradaki mesafeyi korumaya kararlı. Ani bir harekette kaçmak için kendine ortam hazırlıyor ki, aradan sıvışabilsin. Bu durum Ömer cephesinde ise, onu oldukça mutlu etmiş bir vaziyette.

​“Hadi söyle, neli istiyorsan hazırlayayım.” Diyor Ömer. Kibarlık bu işin ince noktası ve Defne’de oldukça işe yarıyor, yelkenleri hemen indiriyor. Doğa, safları affetmez Kuru Kız.

Ömüş, sandviçi yapıp getiriyor ve Defne mahcup mahcup “Ben yapardım.” Diyor. Sen palavere bırah diyesi geliyor insanın. Hazırdan hizmetin onu oldukça etkilediğini hepimiz biliyoruz.

​Defne adeta mest olarak sandviçi yerken Ömer sinsice “Beğendin mi?” diye soruyor. Avına yaklaşan avcı sinsiliği var. Bu, açık ve net bir şekilde belli oluyor.

​“Beğendim, yer misin?” diyerek memnun bir şekilde sandviçini Ömüş’e uzatıyor. Ömer, ilk önce sanki hayatında gördüğü en harika şeymiş gibi tatlı tatlı sandviçe bakıyor ve ardından “Cıks.” Diyor. “Ben sonra yiyeceğim.” Defne’ye de hak vermek gerekiyor. Ömer, sadece bir sandviçe bile böyle güzel bakıyorsa, avına neler neler yapar.

Tabii Kuru Kız şok oluyor. Bu, beklediği bir hamle değil. Aniden ve ağır bir şekilde vurulunca yediği sandviçten de bir şey anlamıyor. Sandviç mi yiyor yoksa ot mu belli değil. “Ne?” diyor yamuk yamuk. “Neyden sonra yicen?” Yicen. Türkçe’yi de katletti şoktan, hayırlı olsun

Ömer ise sadece gülümsüyor. Sadece. ‘Ben sana ne yapacağımı iyi bilirim.’ gülümsemesi bu. Bu adam, avını nasıl nakavt edeceğini çok iyi biliyor.

Yapacak başka seçeneği kalmayan Defne, usulca sandviçini kemirmeye devam ediyor. Ömüş’ün karşısında el pençe divan.

Zeynep National Geographic gururla sundu efendim!

Dilerim ki güldürmüşümdür. :)


 
 
 

Comments


SON GÖNDERİLER
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
  • Twitter Basic Square
  • Instagram Social Icon
bottom of page