top of page

Arduç'tan İplikçi'ye

  • Fatmanur, Esra, Merve
  • 21 Ağu 2016
  • 3 dakikada okunur

Uzuun bir aradan sonra tekrar sizlerleyiz. Bizi özlediniz mi? Biz sizi özledik çünkü:) Hoş geldin beş gittin faslını da geçtiysek; e buyurun o zaman okumaya:)

Merve: Toplaşın fıstıklar, içinizdeki spor programı tartışmacısı yorumculuğunu dışarı çıkarma vakti. Aman ha! Onlar gibi ateşle yaklaşsan patlayacak gerginlikle olmayın:) Nefes egzersizleri yaptıysanız gelin çünkü bu bölüm baya acıklı. 2 porsiyon Adana bölümün yanında halt etmiş:)

Fatmanur: Ay Merveee, ne konuştun:) Az sus da başlayalım yorumlamaya. Efendim bu hafta Arduç'un oyunculukta zirve yaptığı bölümlerden birini yorumlama kararı aldık. 14 bölüm. Ömer'in terkedilişi...

Esra: Three, two, one... Start!

Fatmanur: 14.bölüm deyince tartışmasız akla gelen sahne; Defne'nin Ömer'i terkettiği sahne. Bundan başlayalım bence.

Esra: Ömer İplikçi tam hayallerdeki erkek edasıyla elinde çiçek ve market poşetleriyle eve girer "Defne gel pazıyı buldum" dediği an ben bittim.

Merve: Sizde yanık kokusu aldınız mı?

Fatmanur: Ne yanığı?

Merve: Ciğerim yandı da bir miktar.

Esra: Kes burayı, kes kes!

Fatmanur: Notu elinde tutuşu bile güzel ya (yazar burada Barış'a yürüyor :D)

Esra: Bu ifadesi var ya; hani çok kötü birşey olunca inanamazsın ya, tam o bakış. Zaten Barış bu sahnede tabiri caizse döktürdü.

Merve: Adam terk edilince şoka girdi tabi. Ben Ömer İplikçi olsam bende terkedilişimde şoka girerdim. Bakın üzülme değil; şoka girme. Buraya dikkat. Yani üzülmek şu yana dursun; "sen nasıl benim gibi fevkalade birini terkedebilirsin? Bu ne özgüven?" modunda olurdum ben.

Fatmanur: Bu duruşu bile aslında o kadar etkileyici ki. Bakışı, kırgınlığı. Her şeyi duruşuyla anlatıyor.

Esra: Dönüp ihtişamlı eve bakıyor, bu bakış da çok anlamlı. Saatler önce o evde yaşadığı güzel şeylere ve şimdiki duruma bakıyor.

Merve: Bu çekim açısı zaten yine "the best". Metin hocaya kocaman bir alkış. Koskoca evin içinde, yalnız, kırgın bir erkek çocuğu Ömer. Barış'ın harika oyunculuğuyla birleşmiş ve muhteşem bir görüntü oluşmuş.

Fatmanur: Bu sahnede şu notu eklemek istiyorum, Barış burada vazoyu gerçekten kırmış, gerçekçi olmasını istemiş ve elinde de küçük de olsa bir kesik olmuş. Bunu duyduğumda bir kez daha gurur duydum Barış'la. Oyunculuğundan öperim.

Esra: Ve artık takati kalmıyor, dağ gibi adam çöküyor. Barış'ın bu ifadesi beni mahvetmişti. Bu sahneyi ağlayarak izlemiştim ben :(

Merve: Bu ağlama ifadesi o kadar doğal ki. Dudaklarının büzülüşü, küçük bir çocuğun ağlaması gibi, temiz, saf. Yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. Barış ne yapmış bu sahnede böyle?

Esra: Bu sahnede alıp bağrıma basasım gelmişti Ömer'imi...

Esra: Hala inanamayan bir ifade var yüzünde burada.

Fatmanur: Gözyaşları.. artık kabullenmeye başlıyor ve ağlıyor. Barış'a donuk oynuyor diyenlerin suratına çarpasım geliyor bu sahneyi.

Merve: Bir şey eklemek istiyorum. Şimdi önümde iki sekme açık; bir bu sahneye bakıyorum, bir de kavak ormanındaki sahnesine. Barış gerçekten oyunculuğunu git gide geliştirmiş farkında mısınız? Bana sorsalar "bu iki sahnesinden hangisi daha iyi?" diye; kavaklar sahnesini derim. Burada belirtmek istediğim; Arduç kendini geliştirmiş gerçekten.

Esra: Ağladığı sahne...

Fatmanur: Ömer'in Sinan'a geldiği sahneden devam edelim.

Merve: Burada Barış yine döktürdü ama; Barış bir yana ben bu sahnede Salih'i tebrik etmek istiyorum.

Fatmanur: Ömer'e kim gitti diye soruyor ve Ömer "Defne" deyince yüz ifadesi... Sinan'ın Defneye aşık olmasına sinir olmuştum ama bu sahnede ikisinin dostluğu beni bitirdi ya:(

Merve: Salih Bademci... Elleri titriyor konuşurken. Bir yandan renk vermemeye çalışıyor. Bu sahnede Barış da Salih de oyunculuklarını konuşturdu.

Esra: Katılıyorum Salih resmen döktürdü burada.

Fatmanur: "Her şey çok güzeldi." "Mutluydunuz yani?" "Hiç olmadığım kadar" buradaki uzaklara dalışı falan. Konuşurken gözlerinin dolması. Helal olsun Barışa.

Esra: O hissi ben ekran karşısında hissettim detaylara zaten diyecek bir şey bulamıyorum:(

Fatmanur: "Ama gitti." Burada içimde bir şeyler kopuyor sanki ya Barış hakikaten çok iyi oynadı. O akşamı hatırlıyorum ailecek elimizde peçetelerle izledik:(

Merve: İtfaiyeyi arayın.

Esra: Yine ne alaka?

Merve: Ciğerim yanıyor:(

Fatmanur: Biz bunu atsak mı acaba?

Esra: İste gerçek dostluk burada başlıyor. Barış ve Salih bu sahnede iyi paslaştılar.

Fatmanur: Aynen bu sahneden sonra Sinan Defne'ye hiç o gözle bakmadı. Helal olsun dedim yani. Tabi 17.bölümde bir saçmalaması oldu ama neyse:)

Fatmanur: Dostluklarını sevdiklerim:) Barış ve Salih dostluğu sahneye de yansımıştı.

Merve: Ve son sahne. Ömer Defne'yi görür. İlk umutlu bakıyor burada Ömer; ama sonra Defne'nin no-frost buzdolabı hissi veren soğuk bakışlarını görünce ifadesi değişiyor.

Fatmanur: Bu da son bakışı 'her şey bitmiş' bakışı resmen. Bir bölümün sonunda daha Barışa hayran kaldım. Bu bölüm Barış için dönüm noktasıydı bana göre.

Esra: Ömer tüm bunlara rağmen yine Defne'den vazgeçmedi. 'Ömer İplikçi gibi sevin' diye boşuna demiyoruz:)

Fatmanur: Aynen öyle, Ömer İplikçi gibi sevsinler:)

Merve: He kızlar he! Yeryüzünde bir Ömer İplikçi vardı da onun gibi sevmesi kaldı:( KAPA KAPAAĞ!


 
 
 

Comments


SON GÖNDERİLER
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
  • Twitter Basic Square
  • Instagram Social Icon
bottom of page