DEDİKODU KAZANI
- Ecem ve Waterde
- 24 Tem 2016
- 3 dakikada okunur
Hepinize güzel pazarlaar Arduç’s Blog ailesi! Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da tabiki de sizlerleyiz. Evde sıkıntıdan bunalanlar, ya da eve kendini zor atanlar veyahut da başına güneş geçenler için bir nebze de olsa gülümseme garantili sohbetimizi size sunmaktan keyif duyarız :) İyi okumalaaar! (Biz bugün güzel seslerden falan da bahsetmişken hazır, bence açıp bir Barış Arduç’tan Nayino dinleyin derim)
Sude: Selam kızlar! Hava çok sıcak değil mi ya, buharlaştığımı hissediyorum neredeyse.
Waterde: Nihahah siz eriyedurun ben tatildeyim. Ayıptır söylemesi deniz kenarından yazıyorum şu an size :)
Özge: Gel de şimdi sinir olma! Kızım madem tatildesin niye bizimle konuşmak yerine gidip yüzmüyorsun acaba? Allah’ım ben orada olacaktım ama nerede ben de o şans..
Waterde: Ya yüzüyordum normalde de az önce biri boğuluyordu, görseniz herkes yardıma koştu hatta cankurtaran falan geldi! Korktum ben de ondan şimdilik kıyıdayım.
Ecem: Cankurtaran mı dediiiin! Yine muhteşem kişiliğimle konuyu tabiki de Barış’a getireceğim :)
Özge: Ayyyyy, Barış da eskiden Şile’de cankurtarandı sahii! O kaslı kollar kim bilir kaç can kurtarmıştır Rabbimm (gözlerden kalp çıkan emoji)
Sude: Zaten hatırlarsanız GQ dergisi kapağında ‘1000 kişinin hayatını bizzat kurtaran yeni nesil starımız’ yazıyordu. Yaa ne kadar da cankurtaran bir staar!
Waterde: Ahahah zaten burada Barış gibi bir cankurtaran olsaydı ben de kendimi denizin soğuk sularına bırakırdım :)
Ecem: Şimdi bir de iyice kas yaptı ya yani maşallah best model gibi bir şey oldu.
Sude: Boksa başladığı için işteee! Bir fotolar geliyor instagramda boks şeyaparken, resmen rocky gibi heyt be.
Özge: Böyle terli terli, saçlar dağılmış..ay bak şimdi aklıma gelince tansiyonum düştü. Bir insanın her ter damlası tablo gibi durur mu ya? duruyor işte.
Ecem: Yani adam genel olarak bir sanat eseri olduğu için her zerresinin de tablo gibi durması çok da şaşırılası bir durum değil bence.
Waterde: Dışı ayrı, duruşu ayrı, sesi ayrı…
Ecem: Sözünü balla kesiyorum çünkü sesi ayrı değil apayrı. Böyle huzur verici ve muazzam bir ses yok!
Sude: TEGV için çocuklar yararına şarkı söylediği geceyi hatırlıyor musunuz? O geceden sonra 1 ay nayinodan başka şarkı dinlemedim been!
Özge: Ayaklı konser gibi adam mübarek! Aç aç hem izle hem dinle. Hem gözün bayram etsin, hem de kulağının pası silinsin…Ay ben yine aşka geldim sanırım.
Ecem: Maalesef uzun zamandır ben bayram edemiyorum. Neden? Çünkü Barış ne bir foto paylaştı ne bir video..Her şeyi geçtim bir tweet tanesi bile atmadı ya. Kimse demiyor ki bu minnoş kızlar nasıl hayatta kalıyor bu şekilde, Soranımız yook yastayız :(
Waterde: Adam da tatilde gerçi anlamak lazım ama en azından bir kameraya yakalansın, ya da yüzerken görüntülensin. Özlüyorum sayın seyirciler, ağlamak istiyorum sayın seyirciler..
Özge: Barış’tan foto gelmez üzülürsün, hayranları Barış’ı görür ve beraber foto çekilirler görünce cinnet geçirirsin.. Yani ne istiyorsun acaba canım arkadaşımcım?
Sude: Ya ben artık o güzel sevimli harika (!) hayranlarla gelen fotolara dahi razıyım, yani en azından oradaki kızları kırpıp sadece Barış’a odaklanıp abarabiliyordum. Şimdi o bile yok hadi halimize ağlayalım.
Özge: Ha yok ağlamayalım biz :) onun yerine mesela sabredelim birazcık daha zaten dizi çekimleri falan başlayınca illaki görürüz onu (aslında kendisi de sabredemiyor)
Ecem: Ahahah neyse şaka bir yana umarım bir dahaki konuşmamızda yeni gelen Barış Arduç fotoğrafına abarırırz, amin.
Waterde: İnşallah! Belki gidip biraz daha yalvarırsak bir ‘atları bağlayın bu gece buradayız’ fotosu ya da bir ‘gelin öpüjeem’ tweeti atar. Hadi herkes gidip şaapsın :) Son olarak tabiki de seni çok seviyoruz Barış!
Bu haftalık da bizden bu kadaar! Bizi bu haftada yalnız bırakmadığınız için sonsuz teşekkürler, bir sonraki Dedikodu Kazanı’nda görüşmek üzeree, hoşçakalın :)
Comments